
2000'li yılların başında uygulamaya giren endobronşiyal ultrasonografi (EBUS) bronkoskopi alanında devrim niteliğinde bir gelişmeye yol açmıştır. Klasik bronkoskopi, havayolları yani bronç ağacının içersinin gözlenmesi ve bronş ağacı içersinde herhangi bir hastalığa ait değişimlerin görülmesi halinde bu bölgelerden biyopsi alınmasına olanak sağlayan bir yöntemdir. Bu özellikleri ile bronkoskopi akciğer hastalıklarının tanısında Göğüs Hastalıkları Uzmanlarının en önemli yardımcısıdır. Bu yöntemde bronş ağacının içersi rahatlıkla görülebilirken, bronş ağacının dışında kalan bölgeler görülemez ve dolayısıyla bu bölgelerden biyopsi alınması da zordur. EBUS ise bronkoskopi cihazının ucuna yerleştirilmiş bir ultrasonofrafi cihazını içerir ve bu sayede EBUS yapılan hastalarda bronş ağacının içerisiyle beraber bronş duvarının arkasındaki hastalıklı dokular da görülebilir ve ultrasonografik görüntüleme eşliğinde bu bölgelerden yüksek bir doğruluk payıyla biyopsiler alınabilir.
EBUS işlemi lokal ya da genel anestezi ile yapılabilir, bu işlem için hastanın hastanede yatmasına gerek yoktur. Ana kullanım alanı akciğer kanserinde göğüs içersindeki lenf bezlerini değerlendirmek ve bu sayede cerrahi öncesi dönemde hastalığın evresini doğru olarak saptamak olan bu sistem, ayrıca başta sarkoidoz olmak üzere, göğüs içersindeki lenf bezlerini tutan tüberküloz, lenfoma ve daha birçok hastalığın tanısındada kullanılır.